| ...Forum PayLasım... |
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

| ...Forum PayLasım... |

SanaL aLemin SessizLiğinde Ses Getiren Forum:)
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Bjk

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
YaReN
Administratör
Administratör
YaReN


Terazi Yılan
Mesaj Sayısı : 1139

Rep Gücü : 2171
Tecrübe Puanı : 3
Kayıt tarihi : 22/06/09
Doğum tarihi : 08/10/89
Yaş : 35
Nerden : istanbul\kadıköy
İş/Hobiler : öğrenci\hukuk
Lakap : ...

Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Bjk Empty
MesajKonu: Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Bjk   Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Bjk Icon_minitimeSalı Haz. 23, 2009 11:20 am

Beşiktaş Jimnastik Kulübü" 1903 yılının Mart ayı içinde ekserisi saraya mahsup 26 genç tarafından Serencebey’deki "Osman Paşa Konağı"’ında kuruldu... Başlangıçta "İstibdat Rejimi’nin baskısından kurtulamayan Beşiktaş’lı kurucu ve sporcuları sarayın bireyleri olarak sadece spor yapmak amacıyla bir kulüp kurma teşebbüsünde bulunduklarını Seryaver Mehmet Paşa kanalıyla Padişah II.Abdülhamid’e kanıtladıktan sonradır ki O’nun özel izniyle faaliyetini sürdürme imkanı buldu... Padişahın tek şartı "İngilizlerin icadı ayak topunu oynamayacaksınız" sözleriyle belirlenmişti... Bu yüzden Beşiktaş’ın futbol faaliyeti II.Meşrutiyet - Hürriyet Rejimi’nin ilanını takip eden yıllarda yani ancak 1911’de hayata geçebilmişti... İlk adı "Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü" olan kulüp faaliyetinin daha net bir şekilde anlaşılması için isminde bir değişiklik yapmış ve "OSMANLI BEŞİKTAŞ TERBİYE-İ BEDENİYE MEKTEBİ" adını alarak Saray Emniyet Teşkilatı’na gerçek amacının sadece "gençlere spor yaptırmak" olduğunu kanıtlamaya çalışmıştı...

1908’de ilan edilen "İkinci Meşrutiyet"in arkasından "Cemiyetler Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle spor kulüplerinin bağlı oldukları kaymakamlıklarda tescil işlemlerini yaptırmaları sonucunda siyah-beyazlı kulübün adı bu defa da "OSMANLI BEŞİKTAŞ JİMNASTİK KULÜBÜ" oldu. Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte "Osmanlı" sözcüğü kaldırtılarak isim bugünkü son şeklini aldı... Beşiktaş’ın ilk renkleri Kırmızı-Beyaz’dı... "Balkan Harbi" sırasında binlerce vatan evladının şehit düşmesi ve Balkanlar’ın önemli bir bölümünün kaybı üzerine teessüre kapılan Beşiktaş Kulübü fevkalade kongreye başvurmuş ittifakla aldığı kararla: "Balkan topraklarının tamamı tekrar Türk milletinin oluncaya kadar Kırmızı-Beyaz olan renklerini "Siyah-Beyaz"a çevirmiştir... Beşiktaş’a "KARAKARTAL" lakabı ise 1932-1933 sezonunda Fenerbahçe ile oynanan "Lig Şampiyonluğu Finali’nde verilmiştir. Şeref Bey’in ölümü münasebetiyle simsiyah formalarla maça çıkan Beşiktaş Takımı 90 dakika tek kale oynadığı oyunda ezeli rakibinin kalesine tam 66 akın yapınca seyirciler; "Karakartallar gibi saldırıyor" haykırışlarıyla ona yepyeni bir ünvan bahsetmişlerdir...

O gün beraberlik halinde dahi Fener’in şampiyon olacağı bu kritik maçta Beşiktaş’ın nizami golünü iptal eden hakem Kemal Halim’in taraflı tutumu Siyah-Beyazlı Takım’ı hakettiği bir başarıdan men etmiştir. Çok değil bir sezon sonraki karşılaşmalarda ise Beşiktaş hem İstanbul Ligi’ni hem de Türkiye Futbol Şampiyonluğu’nun kazanarak bir yıl evvel kendisine yapılan haksızlığa en anlamlı cevabı vermiştir.

Beşiktaş Jimnastik Kulübü Osmanlı Sarayı’na mensup ailelerin fertleri tarafından bir spor teşekkülüdür. Kurucuları yöneticileri ve sporcuları arasında "müşir"ler "seryaver"ler "elçi"ler kara hava deniz subayları çok iyi eğitim görmüş meslek sahipleri daima çoğunluğu teşkil etmişlerdir.... Bununla beraber bu "saray kulübü" zamanla kapılarını halk kesimlerine de açmakta sakınca görmemiş ve iyi ahlaklı olması şartıyla işçi esnaf gibi küçük işlerle uğraşan sporculara da bünyesinde "spor yapma imkanı" vermiştir. Üstelik her dönemde.... İş ve göreve bağlılık cemiyetlerin bünyesinde önemle üzerinde durulan bir husustur. Eskiler buna "vazife mukaddesatı" derler...

Bu özelliklerden uzak kalan fertler takdir ve tasvip göremez tenkit konusu olurlar. Ferdin cemiyetle bu en yakın ilişkisi meslek gruplarının doğmasına ve çeşitlenmesine sebebiyet vermiştir. Fertler de şahsi yeteneklerine yetişme olanaklarına göre bu meslek gruplarına katılarak gerek kitleye karşı sorumluluklarını ve gerekse yaşamlarını sürdürme yollarını sağlarlar... Uzun tahsilin geniş kültürün getirdiği meslekler yanında basit metodlarla elde edilen iş ve görevlere de rastlanır toplumumuzda... Böylece gruplarda kademe kademe bir irtifa görülür. İleri cemiyetlerde insanlar jüri durumundaki toplum her çeşit meslek grubuna layık olduğu değeri verdiği gibi dürüstlük çerçevesi içinde yapılan her işi mukaddes ve muteber sayar...Zaten "zirvesiz bir piramit olamayacağı gibi tabansız bir zirveye de rastlayabilmek mümkün değildir" dünyamızda.... Nedense bu gerçeğin maddi cephesindeki fizik kaidesi mukaddesatta eşitliğe ulaştığa halde aynı değerlendirme manevi cephesinde müşahade edilemiyor.... Beşiktaş’a rekabetin en fazla görüldü spor sahalarında tahkir edercesine ve çalışma hayatımızı manalandıran iş meslek piramidinin bir seviyesine tecavüze yeltenerek "ARABACILAR" diye bağıranlara şu suali sormak lazım: Acaba mühendisler avukatlar doktorlar diplomatlar ya da bakkallar ameleler köfteciler yakıştırmaları şeklinde bağırsalardı. Siyah-Beyaz renkler için ne farkederdi?

Ne gibi bir hissiyatın tesiri altında kalırlardı Siyah-Beyazlılar. Şüphesiz ki hiç... Ancak yıllardır Beşiktaş’ın tarihi ile iç içe olmuş bir araştırmacı olarak bu camianın bilinmeyen yönlerini spor kamuoyuna anlatmak öğretmek ve bazı kendini bilmezleri biraz olsun aydınlatmak meslek ilkemizdir.... Açıklayalım: Beşiktaş Jimnastik Kulübü spor tarihini tetkik edenler bilirler. Osmanlı Sarayı bünyesinde oluşmuş olan bu gençlik teşekkülü "İstibdat Dönemi" nin zor şartlarına rağmen bir spor akademisi hüviyeti taşıdığı içindir ki Padişah II.Abdülhamit’in özel izniyle faaliyetlerini sürdürebilmiştir. Başlangıçta onlar bile meşhur "Hasan Paşa Karakolu" na davet edilip sorguya çekilmiştir Seryaver Mehmet Paşa’nın müdahalesiyle zindana atılmaktan Fizan’a sürülmekten son anda kurtulmuşlardı... Her birinin saraya mahsup aile fertleri oluşları amaçlarının sadece spor yapmak ve yeni sporcular yetiştirmek üzere planladığı açıklık kazandığı içindir ki bir ayrıcalığa sahip olabilirmiştir.

Beşiktaş’lı sporcular İstabli Amire (Has Ahır) Müdürü’nün de Beşiktaş’a katılmasından faydalanarak Serencebey’deki idman mahalli olan "Osman Paşa Konağı"na gidip gelirlerken Dolmabahçe Saray Arabaları’ndan istifade etmeye başlamışlardı. Her hareketin göze battığı ve dedikodu mevzuu olduğu o günlerde saray arabalarıyla haftanın muayyen günlerinde yapılan bu seyahatler halkın Beşiktaş’lı gençlere: "SARAY ARABALARIYLA GEZEN GENÇLER" ya da "SARAY ARABALILAR" şeklinde isimler takmalarına sebep olmuştur.... O zamanlar samimi ve sıcak bir ifadenin mahsulü olan bu tabirler herhalde zaman geçtikçe Beşiktaş’ın ihtişamı karşısında tedirgen olan rakip taraftarlarca istismar edilerek "ARABACILAR" olarak değiştirilmiştir. Konumuzun başında da ifade ettiğimiz gibi Osmanlı İmparatorluğu döneminde saraydan doğup serpilen yaşamını Cumhuriyet Türkiye’sine taşıyarak asırlık bir çınar ağacı gibi sportif ve sosyal etkinlikleriyle "dev bir görüntü" arzeden Beşiktaş Jimnastik Kulübü üst düzey her meslek grubuyla olduğu kadar işçisi esnafı ile de ifthar eden bir cemiyettir...

AlınTıDır!!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Bjk
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 2-1'Lik Beşiktaş-Liverpool Maçı
» Beşiktaş'ın Muhtemel Onbiri
» Beşiktaş'ın Avrupa'da ki RakipLeri
» Beşiktaş'a 1 MiLyon DoLar Ceza
» Beşiktaş'ımızın Şanlı Tarihi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| ...Forum PayLasım... | :: Spor Bölümü :: Beşiktaş-
Buraya geçin: