_CaNSu_ S.Moderatör
Mesaj Sayısı : 1162
Rep Gücü : 2063 Tecrübe Puanı : 3 Kayıt tarihi : 19/06/09 Doğum tarihi : 06/08/90 Yaş : 34 Nerden : özgür olduğum heryerden =) İş/Hobiler : öğrenci,gezmek Lakap : janjan
| Konu: Selülite karşı doğal beslenmenin önemi C.tesi Haz. 20, 2009 11:53 am | |
| Selülit, günümüz kadınının asli sorunlarından. İşin tatsız yanı, selülitin baş edilmesi kolay bir problem olmayışı ve fazla kiloyla doğrudan ilişkisi bulunmayışı. Vücutta bir dolaşım problemi ortaya çıktığında selülit oluşuyor. Eğer vücudunuzda selülit varsa, bunun anlamı, vücudu temizleyen lemfatik sistemin, tıkanıklık sebebiyle işlevini tam olarak yerine getiremiyor olduğudur. Eğer selüliti kendinizden uzak tutmak istiyorsanız, beslenmenize dikkat etmek zorundasınız. Bol sebze ve meyve yemek, doğal gıdaları tercih etmek, tahmininizden daha çok işe yarayacaktır.
Uzmanların belirttiğine göre, doğal besinler sistemi temizleyip, toksinlerin atılmasına yardımcı olurken, oluşması muhtemel selülitin de önüne geçebiliyor. Ne kadar çok doğal besin tüketirseniz, sindirim sisteminiz de bunları o kadar çabuk parçalar. Buna karşılık işlenmiş besinlerin parçalanması daha uzun zaman alır ve karaciğerin vücuttan atamadığı bazı atıklar, vücut tarafından tekrar emilip zararlı olmaya başlayabilirler. Fazla miktarda atık birikmeye başladığında, selülit belirtileri de görülmeye başlanır.
Su : Vücudun yüzde 70'den fazlasının su olduğunu hatırlatan uzmanlar, bu sebeple günde en az 2 litre su içilmesi gerektiğini bildiriyor. Yeterince su içilmediği zaman vücudun susuzluk çektiğini ve bunun da selülit birikimine sebep olan etmenler arasında bulunduğunu ifade eden uzmanlar, suyun, aynı zamanda sistemi de temizlediğini kaydediyor.
Alkol: Uzmanlar, alkolün kana çabuk karışıp kanın kimyasını değiştirdiğini, aynı zamanda karaciğer ve böbreklerin fazladan çalışmasına da sebep olduğundan, bunların, atık maddeleri vücuttan atmak için yeterince etkili şekilde çalışamadıklarını vurgulayarak, selülitten kurtulmak için alkolün kesinlikle bırakması gerektiğini belirtiyor.
Sigara: Nikotinin oksijeni tükettiğini, vücutta oksijenin azaldığı bölgelerde, hücrelerin işlevlerinin zarar gördüğünü ve dolaşımın bundan olumsuz olarak etkilendiğini ifade eden uzmanlar, "Nikotin hem kirliliğe sebep olur, hem de besleyici maddelerin işlevlerini kaybetmesine yol açar. Sigara kullanımı, vücuda giren C vit***** ve çinkoyu etkisiz kılar" uyarısında bulunuyor.
Kahve: Uzmanlar, kahvenin, besinlerle alınan çeşitli mineralleri, özellikle de demir emilimini engellediğini, ayrıca böbrek üstü bezlerinin daha fazla çalışmasına sebep olduğunu kaydediyor. Böylece, vücudun aslında günlük işleyişi içinde ihtiyacı olmayan adrenalin salgılandığını belirten uzmanlar, bu sebeple bitkisel çayları tercih etmekte fayda bulunduğunu bildiriyor. Uzmanlar, bitkisel çayların besin değeri bulunduğunu, aynı zamanda da tazeleyici olduğunu ve ihtiyaç olan besleyenleri vücuttan çalmadıklarını vurguluyor.
Masaj: Uzmanlar, masajın tek başına selüliti yok etmediğini, ama selülit oluşumunu engellemekte etkili olduğunu hatırlatarak, "Bunun için uzman bir lemfatik masaj masörünün, lenf düğümlerini harekete geçirecek şekilde masaj uygulaması gerekir. Ancak böyle bir programı uygulamaya başlamadan önce doktorunuzla konuşmanızda fayda vardır" önerisinde bulunuyor.
Egzersiz: Yukarıda sayılanlar işler hale getirildiğinde, yapılacak egzersizlerin de, selülit üzerindeki etkisini göstermeye başladığını ifade eden uzmanlar, "Egzersiz, stres atmanıza, vücudunuzun sıkılaşmasına ve şekillenmesine yardımcı olur. Eğer bugüne dek egzersizden veba gibi uzak durduysanız, işe kolay ama hoşunuza gidecek bir spor veya egzersizle başlayın. Yürüyüşten hoşlanmıyorsanız, bir spor dalı deneyebilir, ya da salonda ter atabilirsiniz. Eklemlerinize fazla yüklenmeyeceğiniz egzersizleri tercih edin, yüzme gibi. Uzun zamandır egzersiz yapmıyorsanız, kendinizi aşırı yormayın" diyorlar.
Cildi Fırçalamak: Uzmanlar, doğal kıllı bir vücut fırçası kullanılarak, selülitin olduğu bölgelerin, cilt kuruyken fırçalanıp uyarılabileceğini de belirterek şunları kaydediyor: "Nazikçe fırçalayarak başlayın. Vücudunuz alıştıkça biraz daha güçlü şekilde ovabilirsiniz. Ancak cildi harap etmemeye de özen gösterin." | |
|